Skolyoz Nedir?
Skolyoz; omurga deformiteleri içerisinde sık karşılaşılan, ileri evrelerinde son derece duruş bozukluğu ve diğer sistemik hastalıklara yol açan omurganın 3 boyutlu deformitesidir. Toplumda %2-4 oranında görülmekle birlikte tanı yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte görülme sıklığı artmaktadır.
Belirtileri Nelerdir?
Skolyoz hastalarında ortaya çıkan omurga eğrilikleri zamanla kemiklere zarar verir ve sırt ağrısı genellikle ilk semptomdur. Zamanla eğrilikler arttıkça sinirlere baskı uygulayabilir ve bu durum uyuşukluk gibi belirtilere yol açabilir.
Diğer belirtiler ise; omuzlarda yükseklik farkı, bacaklarda uyuşma ve güç kaybı, yürüyüş bozuklukları, dik durmada ve dik oturmada zorluk, erken yorulma hissi, nefes darlığı olarak sayılabilir.
Nasıl Tanı Konulur?
Skolyoz tanısı konulmadan önce doktor tarafından hastanın şikayetleri dinlenilir ve fizik muayenesi yapılır. Skolyoz tanısında ve tedavinin şekillenmesinde hastanın yaşı oldukça önemlidir.
Skolyozun tanısında görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Direk radyografi (röntgen) ilk uygulanan tanı yöntemidir. Kemik dizilimi ve kemikler arası açılanmalar ortaya konulur.
Bilgisayarlı tomografi; skolyoz hastalarında kemiklerle ilgili olabilecek patolojilerin daha net ortaya konulmasında tercih edilir. 3 boyutlu görüntüleme sağlayabilmesi ise diğer avantajıdır.
Manyetik rezonans (mrı); bacaklara vuran ağrı, idrar ve dışkı kaçırma, kuvvet kaybı gibi şikayetleri olan skolyoz hastalarında sinir ile kemik arasındaki teması göstermede avantajlıdır. Kemik dışı dokuların görüntülenmesinde, yumuşak doku ile ilgili patolojileri ortaya koymada üstün bir görüntülemedir.
Yukarıda bahsi geçen görüntüleme yöntemlerine ek olarak elektrotanısal testler de tanıda oldukça yardımcıdır.
Skolyoz Çeşitleri Nelerdir?
- İdiopatik skolyoz (sebebi belli olmayan skolyoz)
En sık görülen skolyoz çeşididir. Sebebi tam olarak aydınlatılamadığı için ‘idiopatik’ denilmektedir. Omurganın yana doğru eğilmesi dışında, hemen hemen tüm alt tiplerinde omurganın kendi etrafında dönme (rotasyon) deformitesi de mevcuttur. Omurgada yana doğru olan eğilme c şeklinde ya da s şeklinde olabilmektedir.
- Nöromüsküler skolyoz
Nöro-sinir, müsküler-kas hastalıkları ile ortaya çıkan ve 2. Sıklıkta görülen skolyoz çeşididir. Sinir hastalıkları genellikle beyin ve omurilikten kaynaklanırken, kas hastalıkları ise çocukluk ve ileri yaşlarda görülebilir.
İdiopatik skolyozun aksine solunum sistemi hastalıkları, duyu kusurları daha sık görülmektedir ve erken müdahale için genellikle daha küçük yaşlar tercih edilir. Hastalarda solunum sistemi sorunları, duyu kusurları ve epileptik nöbetler (sara nöbetleri) daha sık görülmesi sebebiyle konservatif tedavi (cerrahi dışı tedavi) yöntemleri daha nadir tercih edilmektedir.
- Konjenital skolyoz
Sıklıkta görülen skolyoz çeşididir. Anne karnındaki bebeğin gelişimi sırasında ortaya çıkan anormalliğe bağlı olarak gelişen deformitedir. Yaşamın ilk yıllarında hızlı ilerleme gösterir. Bu sebeple çok erken yaşlarda cerrahi müdahale gerektirebilir.
- Erken başlangıçlı skolyoz
Herhangi bir nedenle 10 yaş altında ortaya çıkan omurganın ‘s’ şeklindeki yana doğru eğrilikleri erken başlangıçlı skolyoz olarak adlandırılır. Erken başlangıçlı skolyozlar ergenlik çağında görülen büyük çocuk skolyozundan farklı özellikler gösterir. Erken yaşta başlayan skolyoz genellikle ilerleyicidir.
Skolyoz Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Kimlere Cerrahi Gerekir?
Skolyoz tedavisi kişinin yaşına, durumuna ve skolyozun derecesine göre değişiklik gösterebilir. Çocuklarda klasik tedavi yöntemi olarak ameliyat kabul edilirken, erişkinlerde hastanın yaşına ve diğer hastalıklara bağlı olarak geçici korse veya fizik tedavi önerilebilir.
Doğuştan (konjenital) skolyoz tedavi seçenekleri:
- Kontrollü izlem
Belirli aralıklarla yapılan fizik muayeneler ve çekilen röntgenlerle yapılır ve eğrilikte artış olmadığı sürece özel bir tedavi verilmeden iskelet sistemi olgunluğa erişene kadar devam eder (cerrahi tedaviden sonra da yapılmalıdır).
- Cerrahi tedavi
Günümüzde büyümekte olan bir çocuktaki konjenital omurga deformitesinin tedavisi için uygulanan cerrahi tedavilerin çoğunluğunda omurga füzyonu (kaynaştırma) yapmadan veya kısıtlı bir alana füzyon yaparak eğrilik kontrol altına alınmaya çalışılır.
Küçük yaşta ortaya çıkan skolyozda tedavi seçenekleri:
Küçük yaşta ortaya çıkan skolyozun tedavi seçenekleri çocuğun yaşına ve eğriliğin türüne ve yerine göre değişmekle birlikte genel olarak 3 başlık altında toplanabilir.
- Gözlem
- Korse tedavisi
- Skolyoz ameliyatı
- Skolyoz ve korse tedavisi
Skolyoz 20 derecenin üzerinde ise büyük çocuklarda olduğu gibi küçük yaş çocuklarında da korse tedavisine başvurulabilir. Ancak çok küçük çocuklarda (0-5 yaş) korse uygulamak zor olduğu için genel anestezi altında yapılan düzeltme, gövde alçıları tercih edilebilmektedir.
Omurga eğriliği 40 derece ve üzerindeki büyük çocuklarda korse tedavisi uygulanmayabilir. Küçük yaştaki çocuklar için ise durum biraz daha farklıdır.
Küçük yaş skolyozunda korse tedavisi 60 dereceye kadar çıkabilmektedir. Burada amaç, omurga eğriliğinin ilerlemesini yavaşlatmaktır. Altmış derece üzerindeki eğriliklerde ise skolyoz ameliyatı yöntemi tercih edilmektedir.
Erişkin dönemde skolyoz tedavi seçenekleri:
Erişkin skolyoz tedavisinde seçilecek yöntem için, ağrı ve eğrilik derecesi, eğriliğin ilerleyici olup olmamasına göre karar verilir. Genellikle hastaya uygulanacak ilk tedavi yöntemleri cerrahi olmayan tedavi yöntemleridir.
Bir fizyoterapist eşliğinde fizik kondisyon arttıracak egzersizler, stabilizasyon, kuvvetlendirme ve germe egzersizleri kas spazmını çözüp ağrıyı azaltabilir. Ancak bu egzersizlerin ilerleyecek olan bir skolyozun ilerlemesini önlemede rolü olduğu tam olarak gösterilememiştir.
Tüm cerrahi olmayan yöntemlere rağmen tedaviye yanıt vermeyen, bu süre içinde (6 hafta, 6 ay) ağrıları artan ve yeti kaybı oluşan hastalar için skolyoz ameliyatı önemli bir alternatif yol olabilir. Hastalarda eğriliğin yanı sıra ciddi dar kanal veya sinir basısına bağlı idrar, dışkı kontrol kaybı veya kaslarda güç kaybı var ise yine skolyoz ameliyatı ile tedavi yöntemi seçilebilir
Sonuç olarak skolyoz, yaşa, eğriliğin derecesine, ek şikayetlere, ilerleme hızına bağlı olarak çeşitli tedavi seçeneklerine sahiptir.
Cerrahi Öncesi Ve Sonrası Yapılması Gerekenler
Tüm radyolojik incelemeler yapıldıktan ve ameliyat kararı kesinleştikten sonra artık sıra ameliyat için gün belirlemeye gelir. Bu karar doktor, hasta ve hasta yakınları ile ortak verilecek bir karardır. Hastanın ameliyat öncesi anestezi hekimleri tarafından değerlendirilmesi gerekir. Anestezi hekimi ek tetkik yaptırabilir, hastanın ameliyat öncesi birtakım tedaviler görmesini isteyebilir.
Hastadan ameliyattan 1 gün önce duş yapması, gece 12’den sonra aç kalması istenir. Aç kalmaktan kasıt tam oruç halidir, yani yemek yenmez ya da su içilmez. Ameliyat sabahı olabilecek tersliklerden uzak kalabilmek için hastaneye bir veya birkaç gece önceden yatışı yapılır.
Ameliyat sonrası hastanın hastaneye yatışı boyunca ağrı yönetimi sağlanır. Ortaya çıkabilecek kan düşüklüğü, anestezik maddelere bağlı etkiler-yan etkiler, yara yeri yakından takip edilir. Mümkün olduğu en kısa sürede hasta oturtulur-yürütülür ve hasta bunun için cesaretlendirilir. Hastaya solunum egzersizleri gösterilir.
Taburculuk sonrasında da hastanın dikişleri alınana kadar yara yeri takibi yapılır. Hasta oturma yürüme ve temel ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra aktif faaliyetlere geçmesi, spora başlaması hastanın tolere edebileceği süre içerisinde yapılabilmektedir. Hastaların oturarak, ayakta ve yürürken yapabileceği birçok egzersiz çeşidi bulunmakla beraber bu egzersizler sırtta oluşacak katılığın yumuşamasını ve ağrıların azalmasını sağlar.